İş mahkemesinin Anayasa Mahkemesi’nin (AYM) kararını tanımaması, Türkiye’de hukuk güvenliği konusunda ciddi bir tartışmayı alevlendirdi. AYM’nin TİP Hatay Milletvekili Can Atalay hakkında verdiği ihlal kararlarına uymayan Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin tutumu, iktidar kanadı ve hukukçular arasında polemiğe neden oldu.
Cumhur İttifakı’ndan gelen açıklamalar ve AYM kararlarının bağlayıcılığına yönelik çıkışlar, hukuk sistemindeki çelişkileri ön plana çıkardı. İş mahkemesinin AYM kararını ciddiye almayarak “hukuk güvenliği” endişesini artırdığı belirtiliyor.
Hukukçuların Gözünden “Fiili Anayasasızlık” ve Hukukun Durumu
Hukukçu Doğan Erkan’ın ifadeleri, Türkiye’de yaşanan hukuk krizini net bir şekilde özetliyor. Yargıtay’ın bazı dairesinde alınan kararlar, yerel mahkemelerin Anayasa’yı askıya almasına ve AYM’nin yetkisini bypas etmesine zemin hazırlıyor. Bu durum, fiili anayasasızlık olarak nitelendiriliyor.
Erkan’a göre, bu fiili anayasasızlık halinde hukuk sisteminde belirlilik ve öngörülebilirlik kayboluyor. Vatandaşların hukuk güvenliği tehlikeye giriyor. Hâkimler ve Savcılar Kurulu’nun (HSK) bu durumu bir görev suçu olarak değerlendirmesi ve gerekli disiplin yaptırımlarını uygulaması gerekiyor. Aksi takdirde, hukuksuzluğun daha da derinleşmesi ve hukukun zayıflaması kaçınılmaz olabilir.
Hukukforum.net yorumu: Hukukun temelindeki bu çalkantılı dönemde, hukukun üstünlüğü ilkesinin korunması ve Anayasa’nın gerektiği şekilde uygulanması hayati öneme sahiptir. Yargı organlarının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, bu süreçte büyük önem taşıyor. Hukuk güvenliğinin sağlanması için adımların atılması gerektiğini düşünüyorum.
